kitap dünyası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kitap dünyası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Şubat 2017 Pazartesi

KİTAPLAR-KİTAPLAR

Kitapyurdundan aldığımız kitaplar...

Özellikle Barış MUSLU'nun bu kitabı muhteşem,beynini yönetebilir,hastalıklarını bertaraf  edebilirsin diyor...

28 Aralık 2016 Çarşamba

DEBBİE MACOMBER



Debbie Macomber (22 Ekim 1948 doğumlu Yakima, Washington ) en çok satan Amerikan 150''den fazla aşk romanları ve çağdaş kadın kurgu yazarı . Onun kitapları yüz milyondan fazla kopya dünya çapında baskı, ve bir Evlilik , Bu Madde , bir oldu made-for-tv-film 1998 yılında Macomber açılış şampiyonu oldu fan Romantik Quill Ödülü, 2005 yılında oylanan ve bir verilmiştir Amerika Romantik Yazarlar RITA Ödülü.

Kitapları dünya çapında 140 milyondan fazla satan Debbie Macomber, günümüzün önde gelen popüler yazarları arasındadır. Tecrübelerinden ve gözlemlerinden yola çıkarak yarattığı zorlu karakterlere hayat verebilme yeteneğiyle tanınan yazar, küçük yerleşimlerdeki ev ve aile yaşantısı ile kalıcı dostluklar üzerine kalpleri ısıtan, keyifli ve eğlenceli hikâyeler yazmaktadır. Her kitabıyla dünyada büyük ilgi uyandıran Macomber, aynı zamanda çok satanlar listesinin daimi yazarlarından biridir. Macomber’ın eserleri, satışa çıktığı ilk hafta New York Times, USA Today ve Publishers Weekly listelerinde yerini almayı başarmıştır.

İlk kitabıyla birlikte oldukça geniş bir okuyucu kitlesine ulaşmayı başaran Macomber, yakın zamanda Türkiye’de de yayımlanacak The Christmas Basket adlı kitabıyla 2005 yılında Rita Ödülleri / “En İyi Roman” ödülünü kazanmıştır. Bunun dışında da birçok ödüle layık görülen Macomber, Quill Ödülleri’nde “Okuyucunun Seçtiği Roman” ödülünü de alarak bir ilke imza atmıştır.

Küçük Mucizeler Dükkanı ve Serisi Dünyada milyonlarca satmıştır...Benimde elimde bulunan ve ve bir kaçını okuduğum seriden... 

“Artık o eski tasasız kız değilim. Yaşadığım her günün değerini biliyorum. Çünkü hayatın ne kadar değerli olduğunu öğrendim… Hiçbir şeyi, özellikle de hayatı hafife almaz oldum. Artık hiçbir günümü boşa geçirmiyorum. Çektiğim acıların karşılıklarının olduğunu öğrendim…”
Hayatın içinden dört güçlü kadın…
Küçük mucizeler, büyük umutlar..
Ve dostluğun iyileştirici gücüne dair sımsıcak bir hikâye…
Bu kitapta mutlaka kendinizden bir şeyler bulacaksınız!
diyor yazar kitabında...

Hayatın içinden karakterle dolu bir seri...
Dizi film izlerken alınan keyif gibi,sürükleyici ve kadınlara hitap ediyor...

17 Mart 2016 Perşembe

EDEBİYAT TARİHİMİZİN KADINLARI-HALİDE EDİP ADIVAR

Yeni Bir Yazı Dizisine Başlıyorum...
EDEBİYAT TARİHİMİZİN KADINLARI....
Kadın evlat,kadın eş,kadın anne,kadın herşey...
Bende özellikle edbiyat alanında eserler bırakmış ünlü kadın yazarlarımızı hatırlamak istedim ve de hatırlatmak...İlk Durağımız Halide Edip Adıvar...
Halide Edip Adıvar, çok yönlü kişiliği ile edebiyat dünyamızda yer edinmiştir. Adıvar, öğretmenliğin, müfettişliğin yanı sıra iyi bir hatip olmasıyla da dikkatleri üzerine çekmiştir. Sultan Ahmet Meydanı’nda İzmir’in işgalini protesto mitinginde yaptığı etkili konuşma, Kurtuluş Savaşı’nda önce on başı sonra üst çavuş olarak görev yapması ve siyasetçi kimliği onun çok yönlü kişiliğinin göstergeleridir. Halide Edip Adıvar’ın pek çok kez basılarak okurlarıyla buluşan romanı Sinekli Bakkal’da akıp giden hayat, aynı zamanda dönemin tarihsel olayları ve gerçeklikleriyle de incelikli bir anlatı örgüsü içinde buluşur. Geçmişten gelen kültürel, sanatsal değerler ve geleneksel hayata dair çizgiler kitabın akışında önemli yer tutar. Geçmiş kadar geleceğin, doğu kadar batının pay sahibi olduğu bir bileşeni hedefleyen romanda yazar, batılılaşma serüveninde doğunun yerini araştırır.
İstanbul Üniversitesi'nde edebiyat profesörü olan Halide Edib, İngiliz Filoloji Kürsüsü Başkanlığı yapmış bir akademisyen; 1950'de girdiği TBMM'de ise milletvekilliği yapmış bir siyasetçidir.
 TBMM hükümetinde sağlık bakanı olan Adnan Adıvar'ın eşidir.
Edebi, siyasi ve mücadeleci kimliği ile öne çıkan Halide Edip Adıvar, 1882’de dünyaya geldiği İstanbul’da, 1964’te hayata gözlerini kapamıştır.
Halide Edip Adıvar Eserleri;
Halide Edip Adıvar Romanları : Heyula, Raik’in Annesi, Handan, Yeni Turan, Mev’ut Hüküm, Ateşten Gömlek, Vurun Kahpeye, Zeyno’nun Oğlu, Tatarcık, Yolpalas Cinayeti, Sonsuz Panayır, Akile Hanım Sokağı, Kerim Usta’nın Oğlu, Sevda Sokağı Komedyası, Çare Saz, Hayat Parçaları, Döner Ayna ve Sinekli Bakkal (Sinekli Bakkal Romanını ilk önce ingilizce olarak yazmış daha sonra Türkçeye çevirmiştir...)

Halide Edip Adıvar Öyküleri : Dağa Çıkan Kurt, Kubbede Kalan Hoş Sada ve Harap Mabedler

Halide Edip Adıvar Tiyatro Eserleri : Kenan Çobanları ve Maske ve Ruh

Sinekli Bakkal Özeti

Hikaye, 2. Abdülhamit döneminde, dönemin İstanbul’unun tarihsel ve masalsı dekorunda, Aksaray’ın Sinekli Bakkal Sokağı’nda geçer. Doğu ve batı, geçmiş ve gelecek, gelenek ve modernizm burada kesişir. Dönemin İstanbul dekoruyla bütünleşen romanda ana karakter olan Rabia, doğunun yüzüdür. Hafızdır, mevlidler okuyarak ün kazanmıştır, geleneklerle barışıktır. Ancak Rabia romanda batının yüzü olarak çizilen müzisyen Peregrini’yi sevmekten geri duramayacaktır. Rabia, Peregrini’yi her ne kadar Osman olarak Sinekli Bakkal’a uyarlasa da, Peregrini sanatından vazgeçmeyecek, Rabia’da batının yüzü Peregrini’nin sanatını ayrı bir yere koyacaktır. Yazar, romanda doğu ve batı kültürlerini Rabia ve Peregrini aracılığı ile karşılıklı etkileşimle bütünler. O dönemlerde başlayan doğu batı sentezi oluşturma çabaları romanda da açık bir şekilde hissedilir. Adeta doğunun yada batının eksilmesi, Sinekli Bakkal’ın mutluluk dekorunun bir yanının çökmesine neden olacaktır.

Her şey, mahalle imamının kızı olan Emine’nin, kız Tevfik’e aşık olmasıyla başlar. Tevfik, orta oyunlarında zenne rollerine çıkan sanatkar ruhlu genç bir adamdır. Emine ailesine rağmen kız Tevfik ile evlenir. Başlarda güzel giden evlilik, iki zıt karakterin hayata bakışlarındaki farklılıklar nedeniyle boşanmayla biter. Boşanmadan hemen sonra kız Tevfik Gelibolu’ya sürülür. Emine’nin hamile olduğundansa habersizdir. Boşanma sonrası babasının evine sığınan Emine, kızı Rabia’yı orada dünyaya getirir. Rabia, annesi ve dedesi tarafından sıkı bir dini eğitimden geçirilerek hafız olarak yetiştirilir. Sesi çok güzeldir ve hafızlığıyla, güzel Kur’an okumasıyla ünlenmiştir. Zaptiye nazırı Selim Paşa ve eşinin koruma altına aldıkları Rabia, Mevlevi dervişi Vehbi Dede ve İtalyan müzisyen Peregrini’den dersler alır. Bu arada babasının tekrar mahalleye dönmesi ve dayısından kalan bakkal dükkanını işletmeye başlamasıyla Rabia ile yakınlaşması da başlar. Baba kızın kaderi yıllar sonra Sinekli Bakkal’da kesişmiştir. Selim Paşa her ne kadar Padişah yanlısı ise de oğlu Hilmi, Genç Osmanlılar örgütündendir. Kız Tevfik’te Genç Osmanlılar’ın haberleşme ve belge taşıma işlerini görür. Ancak her ikisininde yakalanması sürgünle bitecek günlerin başlangıcıdır. Selim Paşa’nın, Padişah’ın sürgün kararına göz yummaktan başka yapacağı bir şey yoktur.

Sinekli Bakkal ilk olarak Soytarıyla Kızı adıyla, 1935 yılında Londra’da yayınlanır. Türkçe olarak ise ilk defa haber gazetesinde aynı yıl bölümler halinde yayınlanır. Kitap olarak basılma yılı ise 1936’dır.

17 Nisan 2014 Perşembe

ANA GİBİ YAR OLMAZ

Senai DEMİRCİ den harika bir eser...
Namazın hazzı ve güzelliği ancak bu kadar güzel anlatılır...
Yazarın sayfası için buyurun















28 Mayıs 2013 Salı

KİTAP KOKUSU

Kitap kokusu kadar insanı cezbeden başka bir bilgi aracı varmıdır?
El değmemiş yeni bir kitap temizlik ve kapalı bilginin ta kendisidir...

Okudukça el değdikçe kokusu değişir yorumlayana göre de anlamı...

Öğlen arası 1 saat yetmiyor bana bu rafları gezmeye,kokusunu içime çekmeye...

Hepsine ayrı hevesleniyorum,1 saniyede yutmak istiyorum sanki...

Zamanım yetersiz,okuyacak vakit yetersiz...

Zaman olsa okurmuydum?
Yoksa birkaç sayfa sonra kenara mı atardım...

Kitap dünyasına girince çıkamazdım yine de ben...

Ya siz? Severmisiniz kitap kokusunu?

Binlerce yazar onbinlerce kitap,düşünce,emek....

Kıyamaz insan hiçbirine....

Mutluluk yazara göre nasıl acaba?
Merak ettim,çok yöntemi var mutluluğun ama tek yolu...
İnsan kendi mutluluğunu kendi yaratır...

Ah bu diyetler , ah...
Ben ki 40 kilolarda zafiyet geçirirken şimdilerde tombul gezen... 
Artık rahatımı bozamıyorum,sıkıya gelemiyorum desem Canan Teyze..
Ekmek midem ayrı benim ille az da olsa yemem lazım...

Bu dünyanın sıkıntılarını boşverebilsek zaten,çözüme kavuşmuş olmazmıydık....